Dahiliye – İç Hastalıkları

Dahiliye – İç Hastalıkları

bt_bb_section_bottom_section_coverage_image

Dahiliye – İç Hastalıkları

Ankara – Çayyolu – Mutlukent
SGK İle anlaşmamız vardır. İlaçlı rapor yenileme işlemi yapılmaktadır.

Dahiliye Bölümü, kişinin şikayetleriyle birlikte, genel sağlık durumununu değerlendirir. Bütüncül yaklaşım sergiler. Kişinin mesleği dahil günlük aktivitesi, uyku,stres egzersiz düzeyi, kilo durumu, beslenme, sindirim, gaita – idrar fonksiyonları, soy geçmişi, özgeçmişi, psikolojik durumu ile beraber ile alınır. Bu veriler göstergesinde kişinin beklentileri, geçmiş, mevcut yaşam tarzı şikayetleri ve o şikayetleriyle ilgili hikayesi, riskleri gözden geçirilerek tam bir fizik muayene, uygun biyokimyasal inceleme, ekg, ultrason, akciğer grafisi gibi kişiye zarar vermeyecek testlerle kişinin sağlık durumu kapsamlı değerlendirilir.

İç hastalıkları uzmanlık dalı hipertansiyon, şeker hastalığı, tiroid hastalıkları, gut, hiperkolesterolemi, elektrolit bozuklukları, vitamin eksiklikleri, böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, solunum yetmezliği, peptik ülser, dispepsi, karaciğer yağlanması, karaciğer fonksiyon bozuklukları, kabızlık, nefes darlığı, öksürük, enfeksiyon hastalıkları, romatizmal hastalıklar, kalp ve damar hastalıkları, ateşli hastalıklar, idrar problemleri, cilt ve alerji problemleri, demans gibi çok geniş aralığı olan ve farklı sistemleri tutan hastalıklarlarla ilişkilidir. İç hastalıkları hekimleri tüm bu sorunları kapsamlı ve bütünsel ele alır. Bu sorunları tespit ve uygun gördüklerini tedavi edebilir. Tedavisi komplike olanları ve ya şüphe duyduğu hastalıkları ilgili yan dal hekimine genel bilgilerini aktararak gerekçeleriyle konsülte eder. İlgili hekimliklerle daha sonra poliklinik yada ev ortamında takibini gerçekleştirir. Sağlık hizmetlerinin merkezinde olan bir hekimlik grubudur.

Sağlık Haritası ve Checkup

C-up şikayet olsun ya da olmasın sizin sağlık durumunuzu gösteren testlerin toplamıdır. Hal böyle olunca sağlık durumunun göstergelerini hangi testler belirler sorusu peşi sıra gelecektir. Buna cevap yapılabilen tüm sağlık testleri olabilirse de bu testlerin “maliyeti” testi yaptıranlar için sorun olabilir. Ayrıca bazı testlerin ekonomik maliyeti dışında radyasyona maruz kalma, zaman kaybı, külfet gibi sorunları olabilir.

İşte bu yüzden c-up yaşa, cinse ve kişinin risk profiline göre hekim tarafından planlanmalıdır. Ailesinde ca riski olanların, sigara içenlerin, aşırı kilolu olanların durumuna göre meme taraması, gaitada gizli kan ve endoskopi ve kolonoskopi, akciğer grafisi veya düşük radyasyonda akciğer tomografisi ve ileri vasküler değerlendirme testleri gibi çok farklı testleri görülmesi de istenebilir.

Yaşam tarzı, mevut kilo durumu, kişinin geçmiş ve soy hikayesi, halen mevcut şikayetleri, ve tabi cinsiyeti c-up içeriklerini belirler demiştik. Peki asgari testler ne olmalı diye sorulabilir. Yapılması kolay, ekonomik olan ve kişi hakkında kolay bilgi veren EKG-kalp grafisi, akciğer grafisi, Hemogram, kan şekeri, karaciğer böbrek testleri, elektrolitler, kan yağları ve iltihap durumunu gösteren Hscrp, sedimantasyon, vitamin D ve vitamin B12, demir düzeyleri gaitada gizli kan testleri en sık istenen testlerdir.

C-up uygulamalı esnasında istenen testlerin kapsama alanın çok geniş dar olması maliyet bağımlı olduğundan çok farklılık gösterebilmektedir demiştik. Burada yapılan işlemin fazda maliyetinde en kritik yakalama noktası kişinin ayrıntılı hikayesi, beslenme, stres, hareket düzeyi, soy geçmişi gibi sorgularıdır. Burada ise sorumluluk hem c-up yaptıranda hem de c-up işlemini yapandadır. Değerlendirme ve çözümleme bununla bütünlük kazanabilir.

Her c-up sonra sadece sonuçları vermek değil kişinin neleri yapacağını, vücudunda neleri ölçümlemesi ve takip etmesi gerektiğinin bilgisi yazılı olarak vermek de diğer kritik noktalardan biridir. Bunun için kişinin aktif olması, farkındalık kazanması, hiç olmazsa tansiyon, nabız, göbek çevresi gibi basit değerleri ölçmesi, yazması, uygulaması, takibi ile aktif ve yetkin hale getirilmesi gerekir. Amiyane tabirle kendi yaşamı için bir sürücü gibi kendisinin “direksiyona geçmesi” önemlidir.

C-up testleri görüntüleme ve biyokimya gelişmiş testleri de dahil iyi bir bilgi verse de kuşkusuz her şeyi göstermez. Yaşam hücresel ve biyokimyasal düzeyde sürekli kendini yenileyen ve değişim gösterir. bugün yapılan kan tetkiki haftalar ve aylar içinde değişebilecektir. İşte bu yüzden yaşam süreciniz önemlidir. Risklerinizle nasıl yaşadığınız, riskleriniz konusunda ne kadar bilgili olduğunuz, risklerinizi takip edebilme süreçlerine, becerilerine bağımlıdır.

Kişinin ve hekiminin riskler, mevut yaşam tarzı, mevcut sonuçlar gibi üç parametreyi göz önüne koyup, yorumlayıp takip kriterlerini, kritik noktaları görmeleri, çözümlemeleri gerekir.

Beslenme kaliteli midir? beslenmede hangi konular kritiktir ? Stres döngüsü nasıldır? Uyku hijyeni fizyolojik midir? Egzersiz hareket ne durumdadır ve çalışma koşullarına göre nasıl planlanır? Kişinin iş ortamında sağlıklı olmayan uygulamalar var mıdır? Kişi kendine yeterli dinleme için zaman ayırmakta mıdır? Hangi sağlıklı veya sağlıksız sosyal kültürel ekonomik çevre içindedir ? Bu soruların kapsamı geniş olsa da sağlıkla doğrudan ilişkisi dikkate alınmalıdır. Kişi kendisi için mevcut yaşamını “bağlantısal bütünsel” ,ilişkisel düşünmelidir. Yaşam tarzı kodları oluşturulmalıdır. Kendi özelinde riski, sorunu görmeli, çözüm yolları aramalı, hekimi veya sağlık profesyoneli gözetiminde zamanla yetkin hale getirilmelidir.

Sonuç olarak c-up kapsamı geniş konudur, kan ve tetkik sonuçları yaşam tarzı ile bütünsel ele almak ve bütünsel yaklaşımla çözümlemek gerekir. Kazanımlar daha uzun soluklu olacaktır.