NEDEN KİLO VEREMİYORUM?
Bireylerin kilo verememesinin altında birçok sebep olabilir. Bunlardan bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
1.ENDOKRIN HORMONLARINDA BOZUKLUKLAR
Hipotiroidi:Primer hipotiroidizm, dünya çapında çok yaygın bir hastalıktır. Hipotiroidizm sıklığı iyot eksikliği bölgelerinde daha yaygın olabilir. Hafif kilo alımına ek olarak, hipotiroidizm klinik olarak yorgunluk, soğuğa duyarsızlık, eklem ağrıları, kabızlık, depresyon, kuru cilt, saç dökülmesi ve adet düzensizliği ile görülebilir.
Cushing Sendromu: Cushing sendromunda böbrek üstü bezinden fazla kortizol üretimi sonucu obezite ile sonuçlanır, yüzdeki yağ birikimi (ay yüzü), boyun, dorsoservikal alan (buffalo kamburu), supraklaviküler alan (yağ yastıkları), retroorbital boşluk (ekzoftalmi), tüylenme ile sonuçlanır. Kol ve bacaklar protein yıkımı nedeni ile incelir, elma tipi dediğimiz bir yağlanma oluşur. Bu bireylerde obeziteye ek olarak, hipertansiyon, bozulmuş glikoz toleransı, proksimal kas güçsüzlüğü, cildin zayıflaması gibi bulgular görülebilir.
Polikistik Over Sendromu: Polikistik overler sendromu (PKOS) en yaygın kadın üreme bozukluklarından biridir.PKOS’un temel klinik özellikleri, adet düzensizlikleri olup, tüylenme, akne ve erkek tipi saç dökülmesi görülebilmektedir.
Büyüme Hormonu Eksikliği: Büyüme hormonu eksikliği, hipofiz hastalığında gözlenen en yaygın hormonal eksikliğidir. Büyüme hormonu, enerji harcaması, vücut kompozisyonu, kemik mineral yoğunluğu, lipit metabolizması ve kardiyovasküler fonksiyonun düzenlenmesinde önemli rol oynar. Erişkinlerde büyüme hormonu eksikliği, azalmış kas kütlesi, artmış gövde yağlanması ve toplam vücut suyunun azalması ile ilişkilidir.
Menopoz: Benzer şekilde, menopoz sıklıkla kilo alımı olsun ya da olmasın, artmış organ yağlanması ile azalmış yağsız vücut kitlesi ile ilişkilidir. Postmenopozal kadınlarda yağın yeniden dağılımında, östrojen ve progesteron kaybının ve büyüme hormonunda nispeten hızlı düşüşün bir sonucu olduğu düşünülmektedir. Postmenopozal kadınlarda obeziteye eğilim artmış kolesterol düzeyleri bozulma ve kan şeker yüksekliği gibi metabolik anormallikler görülür ve bu değişimler kardiyovasküler riski doğrudan etkileyebilir.
2.FIZIKSEL AKTIVITE AZLIĞI
Kilo verebilmek için harcanan enerjinin alınan enerjiden fazla olması gereklidir. Alınan enerji yediğimiz besinlerden gelirken harcadığımız enerji ise bazal metabolizma hızı (kişinin dinlenir halinde vücudunun ürettiği enerji) ile kişinin günlük olarak yaptığı fiziksel aktivite toplamıdır. Bu ikisi arasında denge bozulduğu zaman kişiler kilo almaktadırlar.
3.DEMIR EKSIKLIĞI ANEMISI
Vücudumuzda demirin eksik olduğu durumlarda anemi oluşur ve buna bağlı olarak da demir eksikliği anemisi tanısı konulur. Demir hemoglobinin yapısına giren bir elementtir ve akciğerlerden alınan oksijenin hemoglobine bağlanarak dokulara aktarılmasını sağlar. Eğer vücudumuzda yeteri kadar demir yok ise hemoglobin o kadar az oksijen taşır ve besinlerin yakılması için gerekli oksijenin sağlanmaması sonucunda yeterli kilo verimi gerçekleşmez.
4.İNSÜLIN DIRENCI
Vücuttaki yağ dokusunun fazlalığı sonucunda özellikle karaciğer kas dokusunda yağlanma ile seyreden kan trigliserit düzeyinin arttığı, şeker metabolizmasının bozulduğu bir durumdur. Bozulmuş açlık glikoz, bozulmuş tokluk glikoz, hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi insülin direnci nedenidir.
5. D VITAMINI EKSIKLIĞI
Toplumumuzda özellikle kış aylarında güneşin eğik açılarla gelmesinden kaynaklı D vitamini eksikliği görünmesi yaygındır. Bununla beraber özellikle yazın kapalı giyinen, kapalı ortamlarda çalışan, koruma faktörlü güneş koruyucu kullanan kişilerde ve özellikle kilo sorunu olan kişilerde sıklıkla rastlanılmaktadır. Eksikliğinde kilo vermede zorluk ve kas eklem ağrıları gibi şikayetler yapabilir. D vitamini eksikliği kanda bakılarak kişilere doktor kontrolünde uygun dozda verilmelidir. Aksi halde fazlalığı vücutta toksik etki yaratabilir
6. YETERLI SU IÇMEMEK
Yeterli su içmek hem bağırsak fonksiyonlarını hem de vücudumuzda kan akışını arttırırarak metabolizmamızı hızlandırır. Yeterli su alıp almadığınızı, idrarın rengini kontrol ederek anlayabilirsiniz. İdrar renginiz açık berrak renkteyse yeterli su içiyorsunuz anlamına gelmektedir.
7. UZUN SÜRE AÇ KALMAK
Uzun süre aç kalınan dönemde metabolizma hızı yavaşlayabilir böylece o dönem de kilo verme hızı da düşebilir. Özellikle ritim sorunu, hipoglisemi atakları olan hastalar ve yaşlı kişilerde uzun süre aç kalmak uygun değildir.
8. LIGHT ÜRÜNLERI FAZLACA TÜKETMEK:
Bu tarz ürünleri kalorisi sıfır ürünler değillerdir. Hatta bazı ürünlere göre daha yüksek enerji içerebilirler. Sağlıklı ve düşük kalorili diye bu ürünlerin fazlaca tüketilmesi kişilerde kilo alımına sebep olabilir.
9. HIZLI YEMEK
Mideden beyine vücudun doyma sinyali yaklaşık 20 dakikada gidiyor. Yemeğin hızlı yenmesiyle doyma sinyalini hemen ulaştıramadığı için kişiler yemek yemeye devam ederler ve bununla beraber hızlı yiyenlerde büyük lokma yuttukları için sindirim problemleri görülmektedir. Çiğneme hareketini arttırarak besinlerin daha uzun sürede yenmesini sağlayabilirsiniz.
10. KRONIK STRES VE UYKUSUZLUK
Uzun süreli stres, depresyon ve yeterli uyku uyuyamama sorunları kişinin metabolizmasının yavaşlatarak kilo alımına sebep olabilir. Bu gibi durumlarda vücut fizyolojik olarak strese girerek kanda kortizol hormon seviyeleri yükselir ve bu hormonun uzun süre yüksek olması karın çevresi yağlanmaya sebep olabilir. Ayrıca gece uyanık kalmak beraberinde atıştırmalık yapmayı bu da ek kalori alımını sağlayarak kilo alımına neden olabilir.